Güneşi Kucaklayan Ülke Fas

Birçok insanın renklerin ülkesi diye adlandırdığı Akdeniz’in Okyanusa kavuştuğuna şahitlik eden Batının Şark’ı bu ülke, muhteşem havası, Akdeniz ve okyanus sahilleri, verimli toprakları, uçsuz bucaksız sahrasında gökyüzündeki yıldızlara yakınlığı, Berberilerle çay keyfi, labirent medineleri ile bir başkadır.

Senegal seyahatlerime bazen Fas üzerinden giderim. Arada sırada Afrika seyahatlerinizde Fas Havayolları tercih edebilirsiniz,  yalnız Senegal’e geçerken koridor koltuklarını yakalamak da fayda var. Aksi halde 3 buçuk saatlik yolculuk uzun boylu Senegallilerle rahatsız geçebilir. Bir ya da iki gün Fas beklemeli uçuş, bilet fiyatlarını çok etkilemiyor ve dolayısıyla bu bekleme sürelerinden değerlendirilebilir. Kapıda vize uygulaması ve trenle havaalanından yarım saatte Casablanca merkeze inebiliyorsunuz. Casablanca’dan Marrakesh de trenle 3 saat ve trenler gayet konforlu. 

Fas’ın adı al-Magrip al–Aqsa ”Batının uç noktası”. Aslında Afrika kıtasının en uç noktası Senegal’de. Bu arada Fas Avrupa’dan sadece 13 km uzaktadır. Oukaimeden yani Fas Atlas Dağları, Afrika’daki en yüksek kayak merkezidir. Fas’ın en yüksek noktası 4165metre ile Jebel Toubkal’dır. 

Casablanca güzel bir şehir ama Fas’ın diğer güzelliklerinin yanında biraz abartıldığı kanaatindeyim. Aslında ne beklediğinize bağlı. Humphrey Bogart ve Ingrid Bergman’ın ünlü filmi Casablanca filmi de ne yazık ki Casablanca’da çekilmediğini çoğu kişi bilmez.  Şehrin en önemli yapısı ve sembolü Hasan II Camii, minaresi 210 metre ve dünyanın en yüksek camisi. Yapılırken 30.000 kişi çalışmış ve beş yıl sürmüş. Okyanus kıyısındaki cami çok büyük ve ince ayrıntılarla dolu. Casablanca, beyaz ev demek, Caid’in zamanında her yerden gözüken büyük beyaz evinden almış. 1770’de İspanyollar Casa Blanca adını vermişler. Habous, D’anfa, Zerktuni temel gidilecek yerler. Etrafta çok motor var. Genellikle dar sokaklarda kalabalık içine girince cüzdan ve çantalarınıza dikkat etmekte fayda var. 

Marrakesh, ‘Kızıl Şehir’ demek. Ama Marrakesh ismi ile İngilizce Morocco adının temeli aynı yerden geliyor. ‘Mur N Akush’ yani Tanrının toprakları anlamında. Fas dünyada güneşi en çok alan yerlerden birisi, öyle ki kışın bile güneşten korunmanız gerekiyor. Jemma el-Fna meydanı ünlü. Flütle kobra dans ettirenler, kerpetenli sokak dişçileri, şifacılar, falcılar. Sahra yolunda Ait Benhaddau Kalesi de görülmeye değer.

Marrakesh’den  150km uzaktaki Azilal kentindeki Fas’ın en şaşırtıcı güzelliklerinde biri olan Ouzoud Şelaleri Victoria’dan sonraki tüm Afrika’nın ikinci, Kuzey Afrika’nın ise en uzun şelalesi .

Rabat, Fransızlar tarafından 1913 ‘de Fransızlar tarafından başkent yapılmış. 17.nci yüzyılda korsanların şehri ve merkeziymiş. Kraliyet Sarayı, Hasan Kulesi, Yahudi Mahallesi Mellah, Udayas görülecek yerler.  Kaya anlamına gelen Sale şehri Rabat’ın hemen karşısında. Daniel Defou’nun romanındaki meşhur Robinson Crusoe’nun özgürlüğe açıldığı yer Sale nehri iki şehrin arasında.

Tanca, Fas’ın en eski şehridir. M.Ö. 1600 yılında Fenikeliler tarafından kurulmuş Cebelitarık kıyısındadır. Şehri konumunun önemi itibariyle 1922-1956 yılları arasında 8 Avrupa ülkesi tarafından yönetiliyormuş.

Fez, küçük İsviçre diye anılan İrfane ile ünlüdür. Dünyanın en eski üniversitesi al-Karaouine buradadır ve dünya mirası listesindedir. Erfoud da çöl güneşinin izlendiği muhteşem bir çöl şehridir ve ‘Mumya’, ‘Pers Prensi’, ‘Spectre’ gibi filmlerin de çekildiği film yapımcılarının favori yeridir. 

Volubilis, Fez ile Rabat arasında mozaikleriyle ünlü arkeolojik bir sitedir ve Kuzey Afrika’da en iyi korunmuş kalıntılara ev sahipliği yapar. Çok yakınında Fas için kutsal sayılan Moulay İdris bulunmaktadır.

Arkeoloji denilince ayrıca akla Atlas Dağı’ndan gelen Draa nehri kıyısındaki Tan-Tan’da bulunan 300.000 ile 500.000 yıl önceye dayandığı varsayılan Venüs Bereket Tanrıça heykeli geliyor. Atlas Dağları eski zamanlarda kutsal dağlarmış.

Her tarafta kahveler ve çay kültürü. Yeşil nane çayı Fas’ın milli içeceğidir. Fas çayı İngiliz tüccarların sayesinde 1854’de tanımış. Koura ya da Futbol‘u seviyorlar. Fas Milli Takımının lakabı ‘Atlas Aslanları’. 2011 yılında 45bin koltuklu Marakesh stadyumu da Dünya kupası standartlarında bu doğrultu da açılmış.

Fasın milli hayvanı Berberi Aslanı’dır. Londra kulesinde bulunan iki aslan kafatasının DNA araştırmaları, İngiliz Kraliyetinin 13 ile 15. yy arasında iki berberi aslanına sahip olduğunu kanıtlamıştır. 

Romalılar Fas’da 2000 yıl önce şarap yapmaya başlamış ancak İslamiyet’in 7. yy.’da gelmesiyle üzüm bağları korunamamış. Daha sonra 1956’da üzüm bağları devletin eline geçince yeniden canlanmış. Fransız Şirketi Castel, 1990’da Fas’ın şarap kontrolü tekrar ele almış. ‘Gris de Boulaouare’ en iyi Fas şarabıdır.

Güveç ve ‘Seskon’ yani kuskus çok meşhur. Fas ‘da yemeği sol elle yemek kabalıktır. Ayrıca size et ikram edilirse hayır demekte kabalıktır.

Fas’da beyaz yas rengidir. Bir Fas’lı kadın eşi öldüğünde 40 gün boyunca beyaz giyer. Berberi kadınları yüzlerine, alınlarına, yanaklarına ve boyunlarına geometrik şekiller içeren dövmeler yaparlar. Bu işaretler aşiret birliğinin ve tarihinin simgesidir. Fas’da kadın hakları reformu 2004 ‘de başlamış. Birinci eşin onayı olmadan ikinci eşin alınmaması uygulaması bunun ilk basamağı olmuş. 

Fas’ın ulusal giysisi tulum şeklinde ‘Djellaba’. Muhafazakarlar ve siyaset değerlerinin göstergesi olarak giyilir. Geleneksel erkekler türban takıyorlar, Berberiler beyaz, Araplar Turuncu renkte.

Tokalaşınca aynı bizlerdeki gibi yanaktan öpme temel selamlaşma şekli.

Alışveriş ‘souk ‘denen çarşılarda yapılıyor. Çarşılarda Fas’ın sembolü terlik ve ipek kumaşlar her yerde. 

Fas’da 800 bin kişiye bir dişçi düşüyor. Ülke ara sokaklarında diş çektirme uzmanlarını, pense ve kerpetenleriyle görebilirsiniz.

Atlas Film Stüdyoları, Ourzazate’nin 6 km dışında, Fas’ın Hollywood’u olarak bilinir. Bir yy. boyunca yüzlerce film, Arabistanlı Lawrence, Gladyatör, Scorsese’nin Kundun filmi, Game of Thrones bu stüdyolardan çıkmış.

Fas deyince Fas’lı Bilim Adamı İbn Batuta’nın Rihla (Yolculuk) kitabından sözetmeden edemeyeceğim. 30 yılda 5000 milden fazla olan yolculuğunu anlatır. Yani Faslılar 14.yy’dan beri dünya hakkında yazıyorlar.

Roma döneminden beri Fas’ın nadir ve güzel “Thuya” Ağacı sadece Atlas Dağlarının batı eteklerinde bulunabiliyor. Rolls Royce’un lüks panoları bu ağaçtan yapılıyormuş. Son zamanlarda popüler olan Argan ağacının ana vatanı da Fas’ın güneyindeki Sous vadisi.

‘Value des Roses’ yerel efsaneye göre Mekke’den dönen hacıların yanlarında getirdiklerini ‘Çiçeklerin Annnesi’ ya da ‘Şam Gülü’ bugünkü Fas’da gül endüstrisinin oluşmasını sağlamış.

Fas’da musluk suyuna ‘Sidi Rabinet(Sir,Lord,Tap) diye adlandırılıyor ve içiliyor. Geleneksel Fas evlerinde banyo yok ya da çok azında var. Hamam kültürü var. Paraya Dünya kiri anlamında Wukas-el Dünya, diyorlar. 

Arap dünyasında Mısır’dan sonra İsrail ile iyi ilişkileri olan ikinci ülkedir. 1993 yılı sonrasında Kral iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmek için bir dizi uygulama başlatmıştır. Fas Afrika Birliği üyesi olmayan tek ülkedir. 1786’da yılında ABD ile anlaşma imzalayan ilk ulus.

Afrika’nın 6. Büyük ekonomisi Fas’ın nüfusu 33, 5 milyon. Nüfus artış oranıda %1, işsizlik oranı %9, Kentsel nüfus %60, Nüfusun yarıya yakını 19 yaş altı. Zengin ile fakir arasında bir uçurum vardır. Kraliyet sisteminden dolayı hükümet bir işlevsel çalışmıyor. Genelde zenginler Arap. Yüksek eğitimini Avrupa’da almış bir kesim var. Bir de Muhaje denilen göçmen gruplar var. Yurtdışında çalışıp ailelerine para gönderenler. 

Fas’ın ekonomisine bakarsak son yıllarda dünyanın küresel şirketlerinin çoğu için favori yatırım yeri haline gelmiştir. Uçak montajı, otomobil imalatı ve güneş enerjisi gibi konularda Orta Doğu ve Afrika için önemli bir sanayi oyuncusu olmaktadır.

Söylentilere göre Amerikan, Fransız, Alman ve Koreli şirketler ülkede fabrikalar kurmayı planlıyorlar. Ülke Bombardier, Airbus, Renault ve diğer büyük küresel şirketlerin önemli bir üretim ve pazarlama merkezi olacak ve bu şirketler diğer şirketleri de bu bölgeye çekecek. Fas hükümeti, 2020 yılında enerjisinin %42’sini yenilebilir kaynaklardan sağlayacağını belirtmiştir. Dünyanın en büyük güneş enerjisi projesinin ilk ayağını da 2016 başında açmıştır. Figeac Aero, mekanik havacılık, Casablanca’da bir üretim merkezi açacak. Yatırım tutarı da 25 milyon$. Fransa’nın PSA Peugeot Citroen de fabrikasına Kenitra’da başladı. Fabrika 2019’da açılacak. Otomotiv endüstrisi Fas’da sanayi işgücünün %10’unu oluşturuyor. 

Neden bu yatırımlar Fas’da seçiliyor, komşu ülkeler Cezayir, Tunus, ve Mısır varken. Sadece altyapı ve coğrafi konum, insan kaynakları ve iş ortamı değil tabii ki, Arap baharındaki başarısı bunda önemli bir faktör. Ayrıca yapısal reformlar da buna destek veriyor. Öyle ki Arap Baharı Cezayir, Tunus ve Mısır’ı vururken Fas ekonomik olarak bundan %24 büyüme ile çıktı.

Bütün bunların yanında ülke ekonomisi tarım, imalat, balıkçılık ve turizme dayanıyor. Fas sardalya üretiminde liderdir. Ülkenin doğalgaz ve petrol kaynakları yok. Ama Dünya fosfat rezervinin %75’ine sahip. 

Üs konumunda bu ülkeye Türk firmalar sadece ticaretle kalmamalı. Ülkede paketleme, soğuk oda, gıda işletme gibi imalatlara girebilirler. 

Ülkenin temel ihraç maddeleri konfeksiyon, fosforik asit, gübre, fosfat, kablolar, balık konserveleri, ayakkabı, turunçgiller. Ülkenin temel ithal maddeleri mineral, yakıt ve yağlar, makine aksamları, elektrikli makine ve cihazlar, motorlu ve motorsuz taşıtlar. Ticarette en fazla Fransa gözüküyor.

Türkiye’nin Fas’dan fosfat, kükürt, kurşun, konfeksiyon, inci, elektrikli cihazlar ithalatı gözüküyor. Türk firmaların şu anda Fas’da yaptıkları işlere bakınca inşaat, sanayi tesis yapımı, mobilya, tekstil, süpermarket, plastik ürün, geri dönüşüm, soğuk oda yapımı, kara vasıta yedek parçaları ve turizm alanlarıdır.

Olumsuz hava koşulları bu sene Fas’ı ve birçok kuzey Afrika ülkesini etkileyecektir. Tahminler tarıma etkinin %35 civarında olacağıdır ve tarım ülke ekonomisinin %16’sını oluşturmaktadır.

 

 

 

Birçok insanın renklerin ülkesi diye adlandırdığı Akdeniz’in Okyanusa kavuştuğuna şahitlik eden Batının Şark’ı bu ülke, muhteşem havası, Akdeniz ve okyanus sahilleri, verimli toprakları, uçsuz bucaksız sahrasında gökyüzündeki yıldızlara yakınlığı, Berberilerle çay keyfi, labirent medineleri ile bir başkadır.
 
Senegal seyahatlerime bazen Fas üzerinden giderim. Arada sırada Afrika seyahatlerinizde Fas Havayolları tercih edebilirsiniz,  yalnız Senegal’e geçerken koridor koltuklarını yakalamak da fayda var. Aksi halde 3 buçuk saatlik yolculuk uzun boylu Senegallilerle rahatsız geçebilir. Bir ya da iki gün Fas beklemeli uçuş, bilet fiyatlarını çok etkilemiyor ve dolayısıyla bu bekleme sürelerinden değerlendirilebilir. Kapıda vize uygulaması ve trenle havaalanından yarım saatte Casablanca merkeze inebiliyorsunuz. Casablanca’dan Marrakesh de trenle 3 saat ve trenler gayet konforlu. 
Fas’ın adı al-Magrip al–Aqsa ”Batının uç noktası”. Aslında Afrika kıtasının en uç noktası Senegal’de. Bu arada Fas Avrupa’dan sadece 13 km uzaktadır. Oukaimeden yani Fas Atlas Dağları, Afrika’daki en yüksek kayak merkezidir. Fas’ın en yüksek noktası 4165metre ile Jebel Toubkal’dır. 
 
Casablanca güzel bir şehir ama Fas’ın diğer güzelliklerinin yanında biraz abartıldığı kanaatindeyim. Aslında ne beklediğinize bağlı. Humphrey Bogart ve Ingrid Bergman’ın ünlü filmi Casablanca filmi de ne yazık ki Casablanca’da çekilmediğini çoğu kişi bilmez.  Şehrin en önemli yapısı ve sembolü Hasan II Camii, minaresi 210 metre ve dünyanın en yüksek camisi. Yapılırken 30.000 kişi çalışmış ve beş yıl sürmüş. Okyanus kıyısındaki cami çok büyük ve ince ayrıntılarla dolu. Casablanca, beyaz ev demek, Caid’in zamanında her yerden gözüken büyük beyaz evinden almış. 1770’de İspanyollar Casa Blanca adını vermişler. Habous, D’anfa, Zerktuni temel gidilecek yerler. Etrafta çok motor var. Genellikle dar sokaklarda kalabalık içine girince cüzdan ve çantalarınıza dikkat etmekte fayda var. 
 
Marrakesh, ‘Kızıl Şehir’ demek. Ama Marrakesh ismi ile İngilizce Morocco adının temeli aynı yerden geliyor. ‘Mur N Akush’ yani Tanrının toprakları anlamında. Fas dünyada güneşi en çok alan yerlerden birisi, öyle ki kışın bile güneşten korunmanız gerekiyor. Jemma el-Fna meydanı ünlü. Flütle kobra dans ettirenler, kerpetenli sokak dişçileri, şifacılar, falcılar. Sahra yolunda Ait Benhaddau Kalesi de görülmeye değer.
 
Marrakesh’den  150km uzaktaki Azilal kentindeki Fas’ın en şaşırtıcı güzelliklerinde biri olan Ouzoud Şelaleri Victoria’dan sonraki tüm Afrika’nın ikinci, Kuzey Afrika’nın ise en uzun şelalesi .
Rabat, Fransızlar tarafından 1913 ‘de Fransızlar tarafından başkent yapılmış. 17.nci yüzyılda korsanların şehri ve merkeziymiş. Kraliyet Sarayı, Hasan Kulesi, Yahudi Mahallesi Mellah, Udayas görülecek yerler.  Kaya anlamına gelen Sale şehri Rabat’ın hemen karşısında. Daniel Defou’nun romanındaki meşhur Robinson Crusoe’nun özgürlüğe açıldığı yer Sale nehri iki şehrin arasında.
 
Tanca, Fas’ın en eski şehridir. M.Ö. 1600 yılında Fenikeliler tarafından kurulmuş Cebelitarık kıyısındadır. Şehri konumunun önemi itibariyle 1922-1956 yılları arasında 8 Avrupa ülkesi tarafından yönetiliyormuş.
Fez, küçük İsviçre diye anılan İrfane ile ünlüdür. Dünyanın en eski üniversitesi al-Karaouine buradadır ve dünya mirası listesindedir. Erfoud da çöl güneşinin izlendiği muhteşem bir çöl şehridir ve ‘Mumya’, ‘Pers Prensi’, ‘Spectre’ gibi filmlerin de çekildiği film yapımcılarının favori yeridir. 
 
Volubilis, Fez ile Rabat arasında mozaikleriyle ünlü arkeolojik bir sitedir ve Kuzey Afrika’da en iyi korunmuş kalıntılara ev sahipliği yapar. Çok yakınında Fas için kutsal sayılan Moulay İdris bulunmaktadır.
Arkeoloji denilince ayrıca akla Atlas Dağı’ndan gelen Draa nehri kıyısındaki Tan-Tan’da bulunan 300.000 ile 500.000 yıl önceye dayandığı varsayılan Venüs Bereket Tanrıça heykeli geliyor. Atlas Dağları eski zamanlarda kutsal dağlarmış.
Her tarafta kahveler ve çay kültürü. Yeşil nane çayı Fas’ın milli içeceğidir. Fas çayı İngiliz tüccarların sayesinde 1854’de tanımış. Koura ya da Futbol‘u seviyorlar. Fas Milli Takımının lakabı ‘Atlas Aslanları’. 2011 yılında 45bin koltuklu Marakesh stadyumu da Dünya kupası standartlarında bu doğrultu da açılmış.
 
Fasın milli hayvanı Berberi Aslanı’dır. Londra kulesinde bulunan iki aslan kafatasının DNA araştırmaları, İngiliz Kraliyetinin 13 ile 15. yy arasında iki berberi aslanına sahip olduğunu kanıtlamıştır. 
Romalılar Fas’da 2000 yıl önce şarap yapmaya başlamış ancak İslamiyet’in 7. yy.’da gelmesiyle üzüm bağları korunamamış. Daha sonra 1956’da üzüm bağları devletin eline geçince yeniden canlanmış. Fransız Şirketi Castel, 1990’da Fas’ın şarap kontrolü tekrar ele almış. ‘Gris de Boulaouare’ en iyi Fas şarabıdır.
Güveç ve ‘Seskon’ yani kuskus çok meşhur. Fas ‘da yemeği sol elle yemek kabalıktır. Ayrıca size et ikram edilirse hayır demekte kabalıktır.
 
Fas’da beyaz yas rengidir. Bir Fas’lı kadın eşi öldüğünde 40 gün boyunca beyaz giyer. Berberi kadınları yüzlerine, alınlarına, yanaklarına ve boyunlarına geometrik şekiller içeren dövmeler yaparlar. Bu işaretler aşiret birliğinin ve tarihinin simgesidir. Fas’da kadın hakları reformu 2004 ‘de başlamış. Birinci eşin onayı olmadan ikinci eşin alınmaması uygulaması bunun ilk basamağı olmuş. 
 
Fas’ın ulusal giysisi tulum şeklinde ‘Djellaba’. Muhafazakarlar ve siyaset değerlerinin göstergesi olarak giyilir. Geleneksel erkekler türban takıyorlar, Berberiler beyaz, Araplar Turuncu renkte.
Tokalaşınca aynı bizlerdeki gibi yanaktan öpme temel selamlaşma şekli.
Alışveriş ‘souk ‘denen çarşılarda yapılıyor. Çarşılarda Fas’ın sembolü terlik ve ipek kumaşlar her yerde. 
Fas’da 800 bin kişiye bir dişçi düşüyor. Ülke ara sokaklarında diş çektirme uzmanlarını, pense ve kerpetenleriyle görebilirsiniz.
 
Atlas Film Stüdyoları, Ourzazate’nin 6 km dışında, Fas’ın Hollywood’u olarak bilinir. Bir yy. boyunca yüzlerce film, Arabistanlı Lawrence, Gladyatör, Scorsese’nin Kundun filmi, Game of Thrones bu stüdyolardan çıkmış.
Fas deyince Fas’lı Bilim Adamı İbn Batuta’nın Rihla (Yolculuk) kitabından sözetmeden edemeyeceğim. 30 yılda 5000 milden fazla olan yolculuğunu anlatır. Yani Faslılar 14.yy’dan beri dünya hakkında yazıyorlar.
Roma döneminden beri Fas’ın nadir ve güzel “Thuya” Ağacı sadece Atlas Dağlarının batı eteklerinde bulunabiliyor. Rolls Royce’un lüks panoları bu ağaçtan yapılıyormuş. Son zamanlarda popüler olan Argan ağacının ana vatanı da Fas’ın güneyindeki Sous vadisi.
 
‘Value des Roses’ yerel efsaneye göre Mekke’den dönen hacıların yanlarında getirdiklerini ‘Çiçeklerin Annnesi’ ya da ‘Şam Gülü’ bugünkü Fas’da gül endüstrisinin oluşmasını sağlamış.
Fas’da musluk suyuna ‘Sidi Rabinet(Sir,Lord,Tap) diye adlandırılıyor ve içiliyor. Geleneksel Fas evlerinde banyo yok ya da çok azında var. Hamam kültürü var. Paraya Dünya kiri anlamında Wukas-el Dünya, diyorlar. 
Arap dünyasında Mısır’dan sonra İsrail ile iyi ilişkileri olan ikinci ülkedir. 1993 yılı sonrasında Kral iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmek için bir dizi uygulama başlatmıştır. Fas Afrika Birliği üyesi olmayan tek ülkedir. 1786’da yılında ABD ile anlaşma imzalayan ilk ulus.
 
Afrika’nın 6. Büyük ekonomisi Fas’ın nüfusu 33, 5 milyon. Nüfus artış oranıda %1, işsizlik oranı %9, Kentsel nüfus %60, Nüfusun yarıya yakını 19 yaş altı. Zengin ile fakir arasında bir uçurum vardır. Kraliyet sisteminden dolayı hükümet bir işlevsel çalışmıyor. Genelde zenginler Arap. Yüksek eğitimini Avrupa’da almış bir kesim var. Bir de Muhaje denilen göçmen gruplar var. Yurtdışında çalışıp ailelerine para gönderenler. 
Fas’ın ekonomisine bakarsak son yıllarda dünyanın küresel şirketlerinin çoğu için favori yatırım yeri haline gelmiştir. Uçak montajı, otomobil imalatı ve güneş enerjisi gibi konularda Orta Doğu ve Afrika için önemli bir sanayi oyuncusu olmaktadır.
 
Söylentilere göre Amerikan, Fransız, Alman ve Koreli şirketler ülkede fabrikalar kurmayı planlıyorlar. Ülke Bombardier, Airbus, Renault ve diğer büyük küresel şirketlerin önemli bir üretim ve pazarlama merkezi olacak ve bu şirketler diğer şirketleri de bu bölgeye çekecek. Fas hükümeti, 2020 yılında enerjisinin %42’sini yenilebilir kaynaklardan sağlayacağını belirtmiştir. Dünyanın en büyük güneş enerjisi projesinin ilk ayağını da 2016 başında açmıştır. Figeac Aero, mekanik havacılık, Casablanca’da bir üretim merkezi açacak. Yatırım tutarı da 25 milyon$. Fransa’nın PSA Peugeot Citroen de fabrikasına Kenitra’da başladı. Fabrika 2019’da açılacak. Otomotiv endüstrisi Fas’da sanayi işgücünün %10’unu oluşturuyor. 
 
Neden bu yatırımlar Fas’da seçiliyor, komşu ülkeler Cezayir, Tunus, ve Mısır varken. Sadece altyapı ve coğrafi konum, insan kaynakları ve iş ortamı değil tabii ki, Arap baharındaki başarısı bunda önemli bir faktör. Ayrıca yapısal reformlar da buna destek veriyor. Öyle ki Arap Baharı Cezayir, Tunus ve Mısır’ı vururken Fas ekonomik olarak bundan %24 büyüme ile çıktı.
Bütün bunların yanında ülke ekonomisi tarım, imalat, balıkçılık ve turizme dayanıyor. Fas sardalya üretiminde liderdir. Ülkenin doğalgaz ve petrol kaynakları yok. Ama Dünya fosfat rezervinin %75’ine sahip. 
Üs konumunda bu ülkeye Türk firmalar sadece ticaretle kalmamalı. Ülkede paketleme, soğuk oda, gıda işletme gibi imalatlara girebilirler. 
 
Ülkenin temel ihraç maddeleri konfeksiyon, fosforik asit, gübre, fosfat, kablolar, balık konserveleri, ayakkabı, turunçgiller. Ülkenin temel ithal maddeleri mineral, yakıt ve yağlar, makine aksamları, elektrikli makine ve cihazlar, motorlu ve motorsuz taşıtlar. Ticarette en fazla Fransa gözüküyor.
 
Türkiye’nin Fas’dan fosfat, kükürt, kurşun, konfeksiyon, inci, elektrikli cihazlar ithalatı gözüküyor. Türk firmaların şu anda Fas’da yaptıkları işlere bakınca inşaat, sanayi tesis yapımı, mobilya, tekstil, süpermarket, plastik ürün, geri dönüşüm, soğuk oda yapımı, kara vasıta yedek parçaları ve turizm alanlarıdır.
Olumsuz hava koşulları bu sene Fas’ı ve birçok kuzey Afrika ülkesini etkileyecektir. Tahminler tarıma etkinin %35 civarında olacağıdır ve tarım ülke ekonomisinin %16’sını oluşturmaktadır.
afrikadanismani.com